
31 Aralık 2013 Salı
Mutlu Yıllar

30 Aralık 2013 Pazartesi
istifa
AK Parti İzmir Milletvekili Erdal Kalkan, partisinden istifa ettiğini açıkladı.
Ak Parti’den istifa eden İzmir Milletvekili Erdal Kalkan, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın partiyi kendi çiftliği gibi gördüğünü savundu.
Kalkan, hükümetin büyük rüşvet operasyonuna yönelik tavrına tepkisi nedeniyle ihracı istenince Twitter’dan duyurduğu istifasını bugün resmileştirdi. Kalkan, düzenlediği basın toplantısında şöyle konuştu:
ÖRTBAS EDİLMEK İSTENİYOR “Gezi olayları sırasında hükümetin ve parti yönetiminin sergilediği ölçüsüz ve acımasız tutumu ve giderek otoriterleşen uygulamaları karşısında randevu taleplerime olumlu yanıt alamayınca kendime olan saygım gereği düşünce ve eleştirilerimi sosyal paylaşım sitelerinde açıkladım. Son olarak 17 Aralık operasyonunda yolsuzluk, ihaleye fesat karıştırmak ve rüşvet gibi iddiaların yargı erkinin önünü kesmek, hukuku açıkça katletmek suretiyle örtbas edilmek istendiğine ilişkin güçlü bir izlenim edindim. Buna milletvekili olmamın ötesinde bir hukukçu olarak karşı çıktım. Sonuç değişmediği gibi daha da vahim hal aldı.
GÖRÜLMEMİŞ HUKUK SKANDALISayın Erdoğan, devlet imkanlarıyla açılış adı altında yaptığı siyasi toplantılarda şimdiye kadar görülmemiş biçimde hukuku, hukuk kurumlarını açıktan hedef alıyor. Bu sadece Türkiye tarihinde değil, medeni dünyada görülmemiş bir hukuk skandalıdır. Uyarılarım dikkate alınmadığı gibi parti ve hukuk devleti ilkesini korumaya çalışan görüşlerim nedeniyle ihracım istendi. Bir yolsuzluk ve hukuksuzluk nedeniyle değil yolsuzluklara ve hukukun katledilerek yolsuzluğun örtbas edilmesine karşı çıktığım için. Bu da benim onurumdur, gerisi teferruattır.”
Kalkan, kendisiyle birlikte istifa eden eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ve Ankara Miletvekili Haluk Özdalga için Erdoğan’ın kullandığı ifadeler için de, “Başbakana yakışmayan üslup. Partiyi herhalde kendi çiftliği gibi görüyor. Bir milletvekilinin nasıl ihraç edileceği tüzükte yazıyor” dedi. Turan YILMAZ/ANKARA
Kalkan, hükümetin büyük rüşvet operasyonuna yönelik tavrına tepkisi nedeniyle ihracı istenince Twitter’dan duyurduğu istifasını bugün resmileştirdi. Kalkan, düzenlediği basın toplantısında şöyle konuştu:
ÖRTBAS EDİLMEK İSTENİYOR “Gezi olayları sırasında hükümetin ve parti yönetiminin sergilediği ölçüsüz ve acımasız tutumu ve giderek otoriterleşen uygulamaları karşısında randevu taleplerime olumlu yanıt alamayınca kendime olan saygım gereği düşünce ve eleştirilerimi sosyal paylaşım sitelerinde açıkladım. Son olarak 17 Aralık operasyonunda yolsuzluk, ihaleye fesat karıştırmak ve rüşvet gibi iddiaların yargı erkinin önünü kesmek, hukuku açıkça katletmek suretiyle örtbas edilmek istendiğine ilişkin güçlü bir izlenim edindim. Buna milletvekili olmamın ötesinde bir hukukçu olarak karşı çıktım. Sonuç değişmediği gibi daha da vahim hal aldı.
GÖRÜLMEMİŞ HUKUK SKANDALISayın Erdoğan, devlet imkanlarıyla açılış adı altında yaptığı siyasi toplantılarda şimdiye kadar görülmemiş biçimde hukuku, hukuk kurumlarını açıktan hedef alıyor. Bu sadece Türkiye tarihinde değil, medeni dünyada görülmemiş bir hukuk skandalıdır. Uyarılarım dikkate alınmadığı gibi parti ve hukuk devleti ilkesini korumaya çalışan görüşlerim nedeniyle ihracım istendi. Bir yolsuzluk ve hukuksuzluk nedeniyle değil yolsuzluklara ve hukukun katledilerek yolsuzluğun örtbas edilmesine karşı çıktığım için. Bu da benim onurumdur, gerisi teferruattır.”
Kalkan, kendisiyle birlikte istifa eden eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ve Ankara Miletvekili Haluk Özdalga için Erdoğan’ın kullandığı ifadeler için de, “Başbakana yakışmayan üslup. Partiyi herhalde kendi çiftliği gibi görüyor. Bir milletvekilinin nasıl ihraç edileceği tüzükte yazıyor” dedi. Turan YILMAZ/ANKARA
ileri demokasi
ileri demokrasi dedikleri bu olsa gerek. sn. Başbakan dün akhisarda toplu açılış töreni yapmak üzere akhisar' ı ziyaret etti. ziyaret sırasında halka seslenmek için egemenlik meydanında halka konuşma yaptı. konuşma esnasında ilginç bir olay yaşandı. kadın malum son günlerin modası olan ayakkabı kutusunu başbakan erdoğana sallamış. bunun üzerine polisler ve korumaları kadının evini aramış ifade vermesi için karakola götürülmüş. 2 saat ifade verdikten sonra kadın serbest kalmış. bu şu demek mi oluyor. ben istediğimi yaparım ama masum da olsa bana tepkini gösteremezssin. korkutarak bastırarak insanları kontrolü altına almaya çalışıyor. sn baş bakan geçmiştende örnek almıyor mu? bu sindirme politikaları artık demode oldu. insanları bastırarak bi yerlere gelen olsa idi senden öncekiler şu an yerinde olurdu. ben hafta sonu memleketim olan akhisardaydım tesadüfen. böyle bir koruma ordusu sivil polis inannın ABD başkanında yoktur. bu halktan bu kadar mı korkuyorsun. bu halktan kopuş neden?kendini bukadar çok korumak gerektiğini hissettiren ne merak ediyorum doğrusu.
26 Aralık 2013 Perşembe
20 Aralık 2013 Cuma
insan olmakk
BU YAYIN DA , "E Ğ İ T İ M C İ L E R E . . ."
Bir okul müdürü her eğitim öğretim yılı başında öğretmenlere bu mektubu gönderirmiş:
Bir toplama kampından sağ kurtulanlardan biriyim. Gözlerim hiçbir insanın görmemesi gereken şeyleri gördü. İyi eğitilmiş ve yetiştirilmiş mühendislerin inşa ettiği gaz odaları, iyi yetiştirilmiş doktorların zehirlediği çocuklar, işini iyi bilen hemşirelerin vurduğu iğnelerle ölen bebekler, lise ve üniversite mezunlarının vurup yaktığı insanlar.
Eğitimden bu nedenle kuşku duyuyorum.
Sizlerden isteğim şudur:
Öğrencilerinizin insan olması için çaba harcayın. Çabalarınız bilgili canavarlar ve becerikli psikopatlar üretmesin. Okuma yazma, matematik, çocuklarınızın daha fazla insan olmasına yardımcı olursa ancak o zaman önem taşır...
Bir okul müdürü her eğitim öğretim yılı başında öğretmenlere bu mektubu gönderirmiş:
Bir toplama kampından sağ kurtulanlardan biriyim. Gözlerim hiçbir insanın görmemesi gereken şeyleri gördü. İyi eğitilmiş ve yetiştirilmiş mühendislerin inşa ettiği gaz odaları, iyi yetiştirilmiş doktorların zehirlediği çocuklar, işini iyi bilen hemşirelerin vurduğu iğnelerle ölen bebekler, lise ve üniversite mezunlarının vurup yaktığı insanlar.
Eğitimden bu nedenle kuşku duyuyorum.
Sizlerden isteğim şudur:
Öğrencilerinizin insan olması için çaba harcayın. Çabalarınız bilgili canavarlar ve becerikli psikopatlar üretmesin. Okuma yazma, matematik, çocuklarınızın daha fazla insan olmasına yardımcı olursa ancak o zaman önem taşır...
14 Aralık 2013 Cumartesi
huzur
Sen huzurlu olduğunda, insanlar sana yaklaşır;

Bu o kadar fiziksel bir olaydır ki; kolaylıkla gözlemleye bilirsin.
Ne zaman huzurlu olsan, herkesin sana yakın olmak istediğini hissedeceksin;
Çünkü huzur, etrafında bir titreşim yaratır.
Etrafında huzur halkaları hareket edecek ve her kim yaklaşırsa, bir ağacın gölgesine
girip, rahatlamak ister gibi, sana daha yakın olmayı arzu edecek.
Unutma; başkalarına ancak sahip olduğun şeyi verebilirsin.
Sen mutluysan, sadece orada bulunman bile, diğer insanların mutluluğunu tetikleyecek.
Senin müziğin, senin dansın mutluluk dalgaları yaratacak, neşen sana yaklaşan
herkese bulaşacak.
Bu gün Tuhafım
Bu gün günlerden cumartesi. içimde herhangi hiç bir heyecan yok. sanki bir şeye başlamışta tamamlayamamışım gibi bir eksiklik var. yada tarifi anlatılmaz bir huzursuzluk tuhaflık var. ne olduğunu çözemedim ama bu içimdeki garip duygudan kurtulmam gerektiğini istiyorum..okuduğumdan bir şey anlamadığım,dinlediğim şarkıdan zevk almadığım tuhaf bir ruh hali içindeyim.buralardan uzaklaşacak imkan olsa sanki iyi gelecekmiş gibi ama gittiğimde de aklım burada kalacakmış gibi hissediyorum.yada geçmişte yaptığım bir hada beni rahatsız ediyormuş gibi de oluyorum.bu gün tuhafim. kabul ediyorum. ne zaman düzelecek kestiremiyorum. tek bir şey diyorum allah hayırlara çıkarsın..yazmak iyimi geldi ne:)
3 Aralık 2013 Salı
SEVMEK....
SEVMEK...
Erimek tadılmamış hazların ortasında
Sevgiden kanatlarla bir boşluğa yükselmek
Yaşamak dolu dizgin ve her gün biraz ölmek
Zevklerin sonsuzluğa açılan sofrasında
Akar ta içimize çeşmelerinden sükun
Dupduru göllerinde gezer beyaz bir kuğu
Huzur; o sevilmeyen kalplerin unuttuğu
En eski bir şaraptır ellerinle sunduğun
Büyük bir yangın gibi ateşin dudaklarda
Duyarken özlemini en uzak bir yıldızın
Sırrına eremeyiz nasıl yandığımızın
Bir gün o ateş bizi alev alev sarar da
Ne kadar tutuşsak boş, hala yanmak isteriz
Ellerindeki bir şey çeker bizi derine
bir büyü varmış gibi dalarız gözlerine
Biliriz kanılmazsın, yine kanmak isteriz
Bir rüyadan silkinip görürüz tek gerçeği
Çeker bizi o tutku eşiğinden ölümün
Anlarız hayallerin bizi terkettiği gün
Dünyada tek gerçek var, seni sevmek gerçeği
Ümit Yaşar Oğuzcan
Erimek tadılmamış hazların ortasında
Sevgiden kanatlarla bir boşluğa yükselmek
Yaşamak dolu dizgin ve her gün biraz ölmek
Zevklerin sonsuzluğa açılan sofrasında
Akar ta içimize çeşmelerinden sükun
Dupduru göllerinde gezer beyaz bir kuğu
Huzur; o sevilmeyen kalplerin unuttuğu
En eski bir şaraptır ellerinle sunduğun
Büyük bir yangın gibi ateşin dudaklarda
Duyarken özlemini en uzak bir yıldızın
Sırrına eremeyiz nasıl yandığımızın
Bir gün o ateş bizi alev alev sarar da
Ne kadar tutuşsak boş, hala yanmak isteriz
Ellerindeki bir şey çeker bizi derine
bir büyü varmış gibi dalarız gözlerine
Biliriz kanılmazsın, yine kanmak isteriz
Bir rüyadan silkinip görürüz tek gerçeği
Çeker bizi o tutku eşiğinden ölümün
Anlarız hayallerin bizi terkettiği gün
Dünyada tek gerçek var, seni sevmek gerçeği
Ümit Yaşar Oğuzcan
Rifat Serdaroglu: YIKILACAKSINIZ
02 Aralik 2013 Nasil ki Doktorlarin yazdiklari receteyi kendilerinden baska kimse okuyamiyorsa, Hukukcular ve kanun yapicilar bir yasa maddesini en anlasilamayacak sekilde yaziyorlarsa, Ekonomistler de en basit bir ekonomik kurali karma$ik hale getirmekte cok ustadirlar.
Ekonomik gercekleri halk diliyle anlatmak islerine gelmedigi icin rakamlari birbirine oyle karistirirlar, uyanik siyasetciler bu rakamlari size oyle bir takdim ederler ki, ekonomik varliginiz damla-damla erirken gulumsemeye devam eder ve sucun kendinizde oldugunu zannedersiniz!
Bugun halk diliyle bazi ekonomik degerlendirmeler yapmak istedik.
Takdir sizindir.
·
Ocak-Ekim arasi 10
aylik Dis Ticaret Acigi 82,6 Milyar Dolar olarak gerceklesti.
·
TUIK, 12 aylik Dis
Ticaret Aciginin 97 Milyar Dolari asacagini acikladi.
·
Son 10 Yilda, AKP
Iktidari 500 Milyar Dolar Dis Ticaret Acigi verdi.
·
2002 Yilinda Turkiye
nin Toplam Dis Borc Stoku 129,5 Milyar Dolar idi.
·
2013 yili ikinci
ceyreginde Toplam Dis Borc Stoku 367,3 Milyar Dolar oldu.
Kisiler ve Devlet elbette
ki borclanabilirler.Kisi borclanirsa, borcunu ya kazancindan ya da servetinden odeyecektir.
Devlet borclanirsa, borcunu vergi geliri ve kamu gelirlerinden yani yine vatandasinin sirtindan odeyecektir.
Devlet olarak aldiginiz borcla yatirim yaparsaniz, hem ekonomik olarak buyursunuz hem de borcu odersiniz.
Fakat alinan borcla aciklarinizi kapatirsaniz, tuketim mallarina harcarsaniz o borc katlanarak buyur, olan vatandasa olur.
Devletin borclanmasi, gelecek yillardaki vergi gelirlerini rehin etmesi demektir.
-Basbakan Erdogan in basit bir Cay-Simit hesabi vardi.
Hesabi yenileyelim mi;
AKP nin iktidara geldigi 2002 yilinda asgari ucret net: 184 TL idi.
Simit 0,20TL idi.
O zaman asgari ucret ile 920 simit aliniyordu.
2013 yilinda asgari ucret net: 803 TL.
Simit 1.40 TL Bugun asgari ucretle 573 simit alinabiliyor.
AKP Iktidarinin ekonomik politikasiyla garibanin her ay 347 tane simidi calinmis.
-2002 yilinda asgari ucretle 1840 bardak cay icebilen bir isci, bugun 803 bardak cay icebilir.
AKP Iktidarinin ekonomik politikasiyla garibanin her ay 1037 bardak cayi calinmis.
-Son bir yilda; (TUIK in TUFE Endeksinde kullandigi fiyatlar)
Dogalgaz % 34 / Benzin / % 23 / Elektrik % 19 / Mazot % 24 / Domates % 48,5 / Kuru Fasulye % 25,4 / Pirasa % 19,8 / Ekmek % 14 / Kuru Sogan % 13,4 / Bulgur % 11,4 zamlandi.
-Son bir yilda Memura % 3 / Isciye % 3 / Emekliye % 3 zam yapildi, hepsi gecen yila gore fakirlesti.
Girdileri % 20 ile % 35 oraninda zamlanan Ciftci-Koylu ise en cok ezilen kesim oldu.
Peki, uygulanan ekonomik politikalar sebebiyle durumunu duzeltip kose degil dort kose olanlar yok mu?
Olmaz olur mu?
Iste size birkac ornek, hem de ufaklarindan.
Turpun buyugu heybede!
Basbakan Erdogan in televizyon canli yayininda cocuklarinin aldigi gemiler icin onlar gemi degil, olsa olsa onlara gemicik denir dedigini hatirliyorum.
Babalari Basbakan olana kadar, harclikla idare eden bu super zeka bebeler, son olarak 6.Gemilerini de aldilar.
Bu gemicik in boyu 292 metre, eni 42 metre.
Fiyati 20 Milyon Dolar!
Bebeler kafalarini calistirmislar, harcliklarini biriktirmisler ve bu 6 gemiyi trak diye satin almislar.
Belediye ekibinden olan Binali Yildirim in cocuklari da kafayi calistiranlardandir.
Hayirli evlatlar sirketlerine babalarinin adi olan Bin Ali Yildirim in bas harflerinden olusan BAY Denizcilik-baycart.com adini vermisler.
Onlarin da bilinen 5 gemileri var.
Denizcilik sektorunde durgunluk devam ederken, issizlikten yuzlerce gemi Kartal-Yenikapi- Tuzla aciklarinda beklerken bunlarin gemileri vizir-vizir calisiyor.
Son ornek ise, 3 Karili Basbakan Basdanismani Seyhulislam(!) Ali Yuksel (Bakan Suat Kilic in kayinbabasi) ile Basbakanin beyni olan Yalcin Akdogan in enistesi Oktay Fersat in hem Saglik Bakanligini hem de muteahhitleri dolandirmalari olayidir.
Buraya kadar yazilanlar icin, hirsiz olmayan ve hirsizlardan nefret eden, helal sut emmis, namazinda niyazinda namuslu bir AKP li Bakan dan yanit bekliyorum.
Diyecekleri varsa desinler, cekinmesinler.
Yarin Ben mi caldim, calandan hesap sorun diyemezler.
Ayni Bakanlar Kurulunda bulunmak muteselsil sorumluluk gerektirir.
Oteki dunyada hesap vermeyi de dusunmek lazim.
Orada ne torpil var ne de Secsis Bilgisayar Programi Anladiniz siz onu!
Gelelim yazinin basligina;
Sadece secim kaybedeceksiniz demiyorum.
Elbette ki kaybedeceksiniz ama ayni zamanda yikilacaksiniz.
Yikilip yer ile yeksan olacaksiniz.
Nicin mi;
-Turk Milletini bogazina kadar borca batirdiniz.
Zengini daha zengin, fakiri daha fakir yaptiniz.
-Gelir adaletini tamamen bozdunuz.
-Toplanti yaptiklari salonun disindaki Turk Bayragina tahammul edemeyip, bayragimizi indiren cakallari siz simarttiniz.
Bu cakallarin patronu bebek katilini, Turk Devletinin muhatabi konumuna getirdiniz.
Turk Genclerini sehit eden cakallarin ikinci patronu Barzani yi kirmizi halida karsiladiniz.
-Turk diye bir irk yoktur diyen bir soysuzu AKP ust yonetimine aldiniz ve hala muhafaza ediyorsunuz.
- Turk Gencleri Camide icki iciyor diye yalan soylediniz.
Camiye sonradan bos bira siseleri koydunuz.
-Kul hakki yediniz.
Kendinizin pasa-pasa imza koydugunuz belgeyi saklayip, Turk Ordusunun Komuta heyetinin yariya yakinini sucsuz yere zindanlara attiniz.
-Insanlarin yatak odalarini bile izlettiniz.
Insanlari devlet gucuyle tehdit ettiniz.
Once yikilacaksiniz, sonra teker-teker hesap vereceksiniz.
Sonunuz ibretlik olacak.
Herkes, ozellikle AKP li milletvekilleri akillarini baslarina almalidir.
Saglik ve basari dileklerimle 02 Aralik 2013
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)